Marie Lu - Efsane Serisi [Efsane, Deha, Şampiyon] - Edebiyat Jurnali

21 Haziran 2017 Çarşamba

Marie Lu - Efsane Serisi [Efsane, Deha, Şampiyon]


MARIE LU - EFSANE SERİSİ
[EFSANEDEHAŞAMPİYON]




      Tanıtım: Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri'nin batı kıyısı olarak bilinen yerde şimdi Cumhuriyet adında, komşularıyla sürekli savaşan bir ülke vardır. Cumhuriyet'in seçkin sınıfından gelen on beş yaşındaki üstün yetenekli June, askerî bir dehaya sahiptir. İtaatkâr, hırslı ve kendini ülkesine adamış bu genç kız onun uğruna her şeyi yapmaya hazırdır. Fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki Day ise ülkenin en çok aranan suçlusu ve bir devlet düşmanıdır. Kendisi gibi asker olan ağabeyi Metias öldürülünce June, Day'in peşine düşer. İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesişen yolları, onları Cumhuriyet'in karanlık sırlarına götürecektir
               
     Sayfa sayısı: 320
     Ciltli Baskı


Kitabın Kapağı, Cildi ve Sayfa Düzeni:

















YORUMUM:
  
       Bu kitabı satın almamdaki en büyük etki kapağı etkili oldu. Sayfa düzeni de oldukça güzel. Kapağı o kadar güzeldi ki içeriği beni hayal kırıklığına uğrattı. Beklentimin çok çok altındaydı. Açıkçası okuduğumda çoğu zaman ''Ya hayır, yoksa şimdi böyle mi olacak? Hadi ama, tam bir klişe!'' dedim sürekli. İzlediği filmlerden ve okuduğu kitaplardan etkilenerek yazmış olmalı ve anlatım tarzında bir farklılık sezemedim. Üstelik bu kitabı okuyanlar sadece June ve Day'e odaklanmıştı ve onlara bayılıyordu ancak ben onları öyle pek etkileyici bulamadım. Yaşları daha büyük olsaydı eğer daha gerçekçi olabilirdi, yani biraz uçuktu karakterler. Abisi öldüğü zaman June'un tepkisi çok sönüktü, yani ailesinden geriye kalan tek birey gözlerinin önünde ölü bir şekilde yatıyordu ancak üzüldüğünü sezemedim, o duyguyu alamadım ondan, hızlıca anlatılmış ve hemen geçiştirilmişti.

    
Distopya türündeydi, Distopya, (anti-ütopya Yunanca dystopia) çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Distopik bir toplum otoriter - totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.(KAYNAK) George Orwell'in 1984'ünü okuduktan sonra ilgi duymaya başlamıştım.


Tabii okunmayacak bir kitap değil. Ortaokul çağındakiler ya da liseye yeni başlayanların rahatlıkla anlayabileceği bir dili var, onlar okuyabilir ancak kesinlikle bu karakterler örnek alınmamalı ya da canınız sıkıldığı zaman bol bol boş vaktiniz var ve kafanızı dinlendirmek istiyorsunuz, okuyabilirsiniz. Bu kitap sizi yormayacaktır. Çevirmen Sefa Emre İlikli oldukça genç biri ve sanırım basılan ilk çevirisi bu seri. Orijinal dilini okumadığım için çevirmen hakkında pek bir şey söyleyemem. Marie Lu'nun anlatım dilini de pek yorumlayamam ama cümleler anlaşılırdı. Çaba harcadığını söyleyebilirim. Genç olması çeviriden anlamadığı anlamına gelmez. İyi bir üniversiteden mezun olduğunu göz önüne alınca başarılı diyebiliriz. Tabii hataları vardır ama orijinalini okumadan bunu anlayamayız. Kendisini geliştirmeye devam edebilir. Bence zaten bu serinin dili genel olarak basit. Hitap ettiği yaş grubu da oldukça küçük. Marie Lu'nun kurguladığı dünya, yarattığı karakterlerden kesinlikle bence daha güçlü ve bu karakterlerden dolayı yazık etmiş biraz kurguya. Daha güçlü bir şeyler çıkarabilirdi. Karakterlere çok fazla odaklandığı için kurguladığı dünyanın güzelliğini ön plana çıkaramıyor. Aslında kurguladığı o dünyanın gerçek olduğunu anlamayı zorlaştırıyor. Orada yaşananları hepsi gerçekten oluyor. Daha iyi bir roman çıkarabilirdi ortaya bence Marie Lu.


Ben açıkçası aldığıma pişmanım ama filmi çıkacak diyorlar, filmini izlerim, film konusu olabilir. Karakterler tam bir klasik Amerikan filmi karakterleri bence. Biraz abartılmış, süslü karakterler. Zayıflıkları yok denecek kadar az. Bu yüzden kendinizi o karakterlerle benzetemiyorsunuz. Empatiye engel oluyor.İstiyorsanız okuyabilirsiniz, okuyanda var sonuçta. Okuyanlara tavsiyem: Bu seviyenin üstünde de kitaplar okumaya çalışın.


The New York Times'a ise sırf reklam yapacak diye yorumunu o kadar abartmamasını söylemek isterdim. Aşırı abartıyor tüm yorumlarını ve böyle yaparak birçok yazara ve kitaba haksızlık ediyor. Özellikle bu kitap işte şu seriden daha iyi tarzı yorumlara katlanamıyorum. O kitabı yazan kişi görse o yorumu kim bilir ne kadar üzülür. Daha iyi olmak için illa karşılaştırmak gerekmiyor. Yorumları da abartıp yazarların gelişimlerine engel olunuyor. Böylece zaten iyi yazdığını düşünüp hiçbir gelişme göstermeden aynı katlarda dönüp dolaşıyor. Aksine yazan birinin sürekli eleştirilmesi ve hatalarının onlara gösterilmesi lazım ki aynı katta dönüp dolaşacağına daha üstteki katlara çıkabilsin. Aynı katlarda durmayın olabildiğince kat çıkmaya çalışın.


4 yorum:

  1. Merhaba, Efsanenin tüm serisini okudum ve bayıldım. Şunu söylemeliyim ki dahiyane bir kitap.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki bunlar tamamen kişisel görüşler. Saygı duyuyorum. ^·^

      Sil
  2. Sizin dediğiniz gibi duygular yoğun değildi ama ben beğendim. Her yazarın hataları olabilir önemli olan hataları düzeltmektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten bu benim kişisel görüşüm ve eleştiride amaç eksi ve artı yönlerini görmek. Eksi yönler görülürse o hatalar düzeltilir ve gelişilir. Tabii ki beğenilir sonuçta o kadar okunmuş. ^·^

      Sil